1 Aralık 2009 Salı
ram
şimdi adsız ve yapayalnız geri dönüyorum
aşklarımın, ayrılıklarımın bütün borçlarını ödeyerek
haklı savaşlardan çıktım, ruhum canlı
senden aldığım çocuklukla yeni bir ömre başlıyorum
asmalar duaya dururdu ya. öyle derdin. işte o zaman
yüzünde ölümsüz bütün canlıların gülümseyişi
avuçlarımın içinde ellerinin öldüğünü gördüm
güneşten aldığın yeni kanatlar, cehennem nehirler...
geldin. karşılaşılan iki nehir gibiydik aynalarla
aynı yüzle sürüklenip gelen,
tek ve göz kamaştıran bir nehir
kutsal direnme yeri burası, burda insan
hayal kurduğu kadar tanrı, düşündüğü kadar dilenci
dedin ve yüzümün çiceğini koparıp gittin.
zamanla bile düşünürken çocuklaşır
" umut işkenceyi uzatmaktan başka nedir ki!"
gece gibi susmak kaldı bize,
gündüz gibi konuşmak
gühahsızlığın altın devri kapandı
ezildiğimiz kadar boynumuz dik
aşkı anlatmak için ille de acı
acıyı anlatmak için ille de aşk
soğuk kılıç kızgın metalden dökülür
bilirsin. hergün taze ölülerle büyüyen
bir mezarlıktır kalbim
yüzümü taşıran damla, senin gözyaşındı
yaşıyorsun ya....
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder