28 Şubat 2010 Pazar

bir garip adam

yalnızlığı yıldızlara vuran
giyindiği zamanın gerisinde
ve geçmişin çekmecelerinden her an kendine
başka bir giysi bulan
söylediklerinden çok
sustuklarında saklıydı
cinnetini susturan
yalnızlık mimarının
kağıda dökülmemiş
öyküsü ve şiiri
gideceği adresi unutmuş
taşınırdı düşden düşe
içindeki en uzak yere
dokundukça
ateşe girip ateş olmaya
yanmaya, kül olmaya
hasret
yitik bir ülkenin
yurttaşı..
bir garip adamdı...